TSE Hizmet Yeterlilik Belgeli Oto Ekspertizin Farkı Nedir?

1 Nisan 2019 dan itibaren yeni yasa ile beraber oto ekspertiz hizmetlerinde çok şey değişti. Artık TSE hizmet yeterlilik belgesi olmayan ekspertizlerin hizmet vermesi çok zorlaştı. Peki bu belge ve zorunluluklar neden getirildi? Bunu anlatabilemek için oto ekspertiz hizmetinin başlangıcını ve gelişimini anlatmakta yarar görüyoruz.

Oto Ekspertiz Sektörü Neden Bu Kadar Hızla Büyüdü?

Özellikle son on senede ikinci el otomobil alım satım sektörü büyüyen bir iş kolu haline geldi. Otomobil alım satımı 2000’li yıllara kadar dost, akraba yardımları ile devam eden bir alışverişti. Bütçesi ikinci el bir araca yeten alıcı, almak istediği araca çevreden, ilanlardan ve tavsiyelerden görüp karar verirdi. Alım satım sırasında da kendi anlıyorsa alacağı aracın detaylı kontrolünü kendisi yapar, kendi otomobilden anlamıyorsa otomobilden “anlayan” bir oto tamircisi, dost veya akrabayı da alım satım sürecine dahil ederdi. O “anlayan” kişinin onayına müteakip aracı satın alırdı.

Ancak otomobil alım-satımı gün be gün çeşitli unsurlardan dolayı karmaşık bir hal almaya başladı. İlk zorluk dürüstlüğün azalması oldu. Araç alım satımı zaten manipülelere açık bir alım satımdı. Çoğu kimse kullandıkları ve satmak istedikleri araçları satacakları anda kötülemez. Arızalarını, kazalarını, tamiratları satış sırasında vurgulamaz. Bunu alıcı anlarsa anlar anlamazsa o aracın sorunlarını, aracı kullanırken yaşayarak öğrenir. Bu gizleme durumu küçük maddi çıkarlarında ötesine geçti. Trafiğe çıkan araçların sayısının hızlı artışı, satıcılar içinde kusurlu araçları, alıcılara kusursuz gibi gösterip, bu alım satımlardan ciddi miktarlarda para kazanan hatta bunu meslek olarak edinmiş kişilerin artmasına sebep oldu.

İkinci zorluk otomobillerin karmaşıklaşan yapısı oldu. Daha önce ABS, EBS gibi sofistike teknolojileri olmayan, Murat 124, Şahin, Doğan, Renault 12, Brodway türü bir karbüratör, basit manuel şanzıman ve 4 silindirden oluşan araçların yerini enjeksiyonlu, otomatik vitesli, karmaşık şanzımanlara sahip otomobiller almaya başladı. ABS, EBS bir çok güvenlik ve işleyiş teknolojileri araçlara ilave oldu. Benzinli araçların yanında dizel motorlu sonra da LPG’li araçlar yollarda yerlerini aldı. Her yakıt teknolojisinin kullandığı sistemler birbirinden farklılaştı ve karmaşıklaştı. 2000’li yıllardan önce oto tamiri denildiğinde kaportacı, mekanikçi, elektrikçi, motor ustası gibi üç, dört tipte tamirciden bahsedilirken oto tamircisi terimi dahi marka, model, otomobilin bölümü ve yakıt teknolojisi bazında özelleşti. Oto alım satımları da giderek günden güne bir sonu bilinmez kumara dönüşmeye başladı. İkinci el alım satımı sırasında alıcıya yardımcı olacak o “anlayan” tamirci, dost veya akrabanın da işi giderek zorlaştı. Artık profesyonel bir desteğe ve sektöre ihtiyaç doğdu. Bu da oto ekspertiz sektörünün doğmasına neden oldu.

Bu sektör çok büyük bir ihtiyacı karşıladı. Artık alıcılar işi sadece satın alınan araca detaylı kontrol yapmak olan uzmanları bir telefon ile bulabiliyor ve ricayla değil ücret karşılığı tutabiliyorlardı. Bu günümüze kadar bir şekilde çok sağlıklı olmasa da devam eden bir uygulama oldu.

Ne var ki oto ekspertiz sektörü de suistimale çok açık bir hale geldi. İkinci el alım satımlarında uzman ihtiyacı o kadar büyüktü ki işi otomobil olmayan bir çok kişinin de hızlı gelir elde etme umuduyla bu iş sektörüne atılmasına sebep oldu. İlk başlarda otomobilden anlamayan ama maddi kaygıları olan herkes bu kadar cesur değildi. Çünkü oto ekspertiz makinalarıdyno testsüspansiyon testilift ve diğer yardımcı makine ve araçları pahallıydı. Ama son yıllarda bir çok ekipman satan firmanın da piyasaya çok fazla sayıda marka ve model oto ekspertiz makinası ve ekipmanı getirmesi ile bu ekipmanların fiyatı nispeten uygun hale geldi. Bu da deyim yerine ise mantar gibi ekspertiz firmasının ortaya çıkmasını kolaylaştırdı.

2010’lu yıllarda otomotiv sektörü de altın yıllarını yaşadı. Çok fazla sayıda araç trafiğe dahil oldu. Bu da ikinci el piyasasını ve bağlı olarak uzman ihtiyacını katladı. Piyasa da işini iyi yapan, güven duyulan sektörün lideri 4×4 Oto Ekspertiz  Denizli firması gibi firmaların yanında irili ufaklı kişi veya firma da sektöre dahil oldu. İnsanların araçlardan anlayan uzman ihtiyacını nitelikte olmasada nicelik olarak işi hiç bilmeyen ama işin maddi getirisinin gözlerini kamaştırdığı kişilerin açtıkları ekspertiz firmaları karşıladı. Elbette işi bilmeyen oto ekspertizler kadar işini çok iyi bilen kötü niyetli satıcılarında kazalı araçları sanki sıfır kusurlu gibi göstermekteki ustalıkları da durumu kötüleştirdi. Böyle art niyetli satıcıları da tespit edemeyen işi hiç bilmeyen “ustalar!” yüzünden çok fazla alıcının canı yandı.

Diğer yandan otomobil galerileri de ikinci el araçlar ile dolup taşmaya başladı. Her oto galericisi de müşterilerine iyi davranmadı. Araçlar kusurlu dahi olsa bu kusurları gizlemek için bir çok yöntem ve uygulama yapmaya başladılar. Bazı oto galericiler ise bu konuda uzmanlaşma bile gösterdiler. Devletimiz de alıcı taraflı artan bu şikayetlere detaylı bir kanun ile çözüm getirmek zorunda kaldı.

TSE Hizmet Yeterlilik Belgesi Oto Ekspertiz Firmalarını Nasıl Etkiledi?

Devlet 1 Nisan 2019’dan itibaren tüm oto ekspertizleri “TSE Yeterlilik Hizmet Belgesi” almak zorunda bırakan bir uygulamaya geçti. Elbette bu belge bir zorunluluk değil. Ancak TSE hizmet belgesi olmadan bir otomobil ekspertiz firmasının da iş yapması neredeyse imkansız hale geldi.

Kanun iki taraflı işliyor. Birinci kısım oto galericileri, işi sürekli araç alım satımı yapan kişileri bağlıyor. Devlet 8 yaş ve 160 bin km altı araçları satacak al-satçı tabir edilen kişiler, otomobil markalarının ikinci el alım satım bayilerini ve oto galericilere satacakları araçlara mutlaka ekspertiz raporu verme zorunluluğu getirdi. Bu aşamada ise devletimiz alınacak raporların geçerli olabilmesi için her ekspertiz firmasının raporunun değil, devletin akredite verdiği yani TSE hizmet yeterlilik belgesi verdiği ekspertizlerin verdiği raporların geçerliliği olduğunu ilan etti. Bir alıcı iseniz bir oto galeriden, 8 yaşını ve 160 bin km’yi aşmamış ikinci el bir araç alacaksanız mutlaka TSE hizmet yeterlilik belgesine sahip bir oto ekspertiz firmasından eksper raporu olması gerektiğini bilmek zorundasınız. Zaten bir galeri de TSE Hizmet yeterlilik belgesi olmayan bir ekspertizden alınmış bu rapor olmadan artık bu aracın satışını yapamayacaktır. Notere gidildiğinde, noterde sizden bu raporu talep edecektir. Rapor olmamasına karşın illaki bu aracı satın almak isterseniz, imza karşılığı ileride çıkacak sorunları kabul ediyorum, sorumluluk bendedir beyanı yapmadan da noter satışı gerçekleştirilmeyecektir.

Bu kanun ile al-satçıikinci el bayisi ve oto galericilere ayrıca da satacakları 8 yaş ve 160 bin km altı araçlar için 5000 km ve 3 ay arıza garantisi de vermek zorunluluğu getirildi.
Görüleceği gibi kanun ilk etapta al-satçılarıikinci el bayilerini ve oto galericileri bağlıyor gibi gözükse de oto ekspertiz firmalarını da ciddi anlamda yükümlülükler getirmiştir. TSE hizmet belgesi olmayan ekspertiz firmaları artık alım satımların neredeyse %30- %40’ının oluşturan galeri, al-satçı alım satımlarına ekspertiz hizmeti vermek istiyorsa TSE Hizmet Belgesine sahip olmak zorundadır. Zaten bir alıcı iseniz bu belgesi olmayan bir ekspertize de güven duymamanız gerektiği de çok açıktır.

Bir Oto Ekspertiz için TSE Hizmet Yeterlilik Belgesini Almak Zor mu?

Kısaca evet zor. Çünkü TSE belgesine her ne kadar diğer iş sektörlerinde genel bir güven azlığı olsa da getirilen şartların ağrılığı sebebi ile bu belgeye sahip olmak gerçekten zor. Öncelikle yıllık olarak yenilenen bu belgenin büyük bir maddi yükümlülüğü var. Başvurusu dahi on binler ile ifade edebileceğimiz ücretlere mal olmaktadır. Hazırlık aşamalarında ise bir o kadar da maddi harcamalar yapılmak zorundadır. Öncelikle eski model ekipmanlar ile bu belgeyi almak mümkün değildir. Tüm oto ekspertiz ekipmanları da TSE standartlarına uygun olmalıdır. Her bir ekipman gözetmen tarafından kontrol edilmektedir. Uygun olmayan ekipmanın değiştirilmesi gerekmektedir. Yani çıkma tabir edilen ekipmanlar ile oto ekspertiz işine girecek kişilerin ikinci el ekipmanlar ile iş başı yapması çok zordur.
Ekipmanınız standartlara uygun olsa dahi bir dizi testi de geçmek zorundadır. Bunun yanı sıra TSE tüm çalışma alanına belli kurallar getirmiştir. Tuvaletlerin düzeninde bekleme alanlarına, çalışanların soyunma odalarına kadar bir dizi kural ve zorunluluk sağlanmadan bu belgeyi almak mümkün değildir.

4×4 Oto Ekspertiz  Denizli firması olarak uzun yıllardır Denizli’de sağladığımız güveni perçinleyecek şekilde TSE Hizmet Yeterlilik Belgesini ilk alan oto ekspertiz firmalarından biri olduk. Bu belgeyi alma konusunda ise çoktan hazırdık. 4×4 Oto Ekspertiz  Denizli olarak zaten ISO 9001 kalite yönetimi ve ISO 10002 müşteri memnuniyeti belgelerine sahip bir kurum olarak TSE’nin getirdiği yüksek kriterleri de sağlama konusunda zorlanmadık. Belgeler çoğu müşterimiz için ilk etapta bir anlam ifade etmiyor olabilir. Ancak belgeler ekip çalışmasının, tutarlı ve sürdürülebilir bir kalite anlayışının sonuçlarıdır. Üstelik bu belgeler her sene yenilenmek zorundadır. Bu belgeler her sene gözetmenler tarafından para karşılığı değil, onaylar karşılığı yenilenir. Onaylanırsa ancak ücret ödenir. Çoğu kişinin düşündüğü gibi parasını verdiler yenilettiler anlayışı yanlıştır. Belgeler onayı veren kişileri de bağlamaktadır. Kimse gerçekten hak etmeyen bir firmaya bu belgeleri vermez. Çünkü ileride firma da işleyişte, iş güvenliğinde, kaliteye bağlı müşteri şikayetlerinde ciddi bir aksama yaşanması halinde belgeyi veren de yasal olarak sorumluluk altına girmektedir. Bu sebepler ile ister oto galeriden ister üçüncü şahıslardan alacağınız ikinci el otomobiller için mutlaka TSE Hizmet Yeterlilik Belgesi olan 4×4 Oto Ekspertiz  Denizli gibi firmalardan hizmet almaya çalışmanızı şiddetle önermekteyiz. Sağlıklı ve kazasız günler dileriz.

Call Now Button